Endiseye Gerek Yok!

Dertleri saymak da bir derttir. ‘Rabb’im Allah’tır’ diyen endişe edemez. Fakirlik onu ezemez.   Hastalık onu eritemez. Dostların ihaneti bile onu sindiremez. Fakir de olsa, hasta da olsa cennet gözünün önünde durdukça, gayesi Allah’ın rızası oldukça huzurludur o. Sahibimiz olarak Allah’ı bilip itimadımızı O’na yaslamalıyız ki iman, bir iddia olmanın ötesine gidebilsin. Bunun adı yeri gelir…

Details

Yaklaşım Tarzları

  Fıtrat Merkezli Yaklaşım Her insanda fıtrat olarak ifade edilebilecek bir öz vardır. Bu öze ulaşabilmek için çaba sarf etmek gerekebilir. Fıtrat merkezli yaklaşım ile inanan, inanmayan, eğitim gören, görmeyen, medenî veya değil, her insana ulaşmak mümkündür. Ancak o kişinin de iletişime açık olması gerekir. Tebliğden önce temsil ile vazifeli kimseler, fıtratın uyanışına hizmet etmelidir. Biz yaratılan ile nasıl iletişim kurabileceğimizi bilirsek ona…

Details

Namaz Dinin Direğidir

Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Gerçekten mü’minler kurtuluşa ermiştir; onlar ki namazlarında huşû içindedirler…”(Mü’minûn, 1-2) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Namaz gözümün nûrudur.” (Nesâî, Işretü’n-Nisâ, 1.) Peygamberimiz bütün bu namazları da ağır ağır, büyük bir huşû ile ve tâdil-i erkâna riâyet ederek edâ etmişlerdir. Kimin huzurunda olduğunun idrâki içerisinde kendilerini tamamen namaza vermişlerdir. Sahâbeden Abdullah bin Şıhhîr (ra), Peygamber Efendimiz’in…

Details

Ayetlerin Işığı

İnsanların Hatalarıyla Bozulma «İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.» (RÛM suresi 41. ayet) Kalpler Allah’ı Anmakla Huzur Bulur «Onlar, inananlar ve kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.» (RA’D suresi 28. ayet) Allah’a Kavuşma Neşesi Namaz,…

Details

Hz. Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a)

Hz. Ebû Eyyûb, Medînelidir ve Ensâr’dandır. Medîne’de oturan Hazrec kabîlesinin Neccâr oğulları kolundandır. Asıl adı Hâlid’dir.  Babasının adı Zeyd, annesinin adı ise Zehrâ’dır. Künyesi Ebû Eyyûb, nisbesi el-Ensârî, ünvânı da Mihmandâr-ı Nebî’dir. Bizim ülkemizde ve özellikle İstanbul’da, “Eyüp Sultan Hazretleri” diye tanınır. Ebû Eyyûb, Mus’ab b. Umeyr’in Hz. Peygamber tarafından Medîne’ye muallim olarak gönderilmesinden sonra,…

Details

1Sorun Var 1Sorum Var

Ağız alışkanlığı ile yapılan yeminden dolayı kefaret gerekir mi? Söz arasında farkında olmadan vallahi diye yemin etmek kefaret gerektirir mi? Cevap: Yemin-i Lağv  Boş ve anlamsız yemin. Geçmişte olmayan bir şeyi oldu sanarak veya içinde bulunduğu zamanda mevcut olan bir şeyin mevcut olmadığını sanarak yemin etmek, bu cümledendir. Bir de ağız alışkanlığı olup âdet haline…

Details

Çağımız İnsanı ve Hz. Muhammed (S.A.V.)’in Mesajı-2

Dengesiz davranışlı insanların çoğaldığı ve patalojik bir hal aldığı toplumlarda fitne, anarşi ve terörün yeşereceği bataklıklar oluşmuş demektir. Bu bataklıkların sebebi; iki zıt kutbu içinde barındıran insanın menfi yönlerinin İslami terbiye ile kontrol altına alınmamış olmasıdır. Çünkü, fitne ve anarşinin uyanması ferdin iç dünyasında başlar. Sürüden ayrılanı kurt kapar. Ancak sürünün kurtlaştığı toplumlarda insan ne…

Details

İnsan-ı Kâmilin Gönül Sadâsı

Mesnevî: “Rızıklar denizini, bir testiye dökecek olsan, ne kadarını alır? Ancak onun istiâbı kadar… Yani her mahlûkun ancak kendine takdir olunan nasibi…” (c.1, 20) Rızkı, her mahlûk için ihtiyâcı kadar takdir eden Cenâb-ı Hak’tır. Onun temini için hırslı olmak abestir. Zîrâ hadîs-i şerîfte, “Ecelin kula ulaşması gibi rızık da kula ulaşır.” (İbn Hibbân, Sahih, VIII, 31)…

Details

El-Esmâü’l-Hüsnâ: Cebbâr

a-Cebbar isminin lügat anlamı: 1-Cebbar; zayıfı güçlendiren, kırık gönülleri tamir eden, kırığı onararak kırık kemikleri birbirine kaynaştıran, zoru kolaylaştıran, sabır ve metanet veren, sabredenlere büyük mükâfatlar vadeden kendine boyun eğenlere çeşitli kerametler ve ikramlar veren, kullarının bozulan düzenlerini ıslah edendir. 2-Cebbar; her şeye hakim ve galip olandır. Her şey belli bir noktada ona boyun eğer.…

Details

İmam-ı Rabbani (k.s)

Şafak Vakti Muhammed Baki-Billah hazretleri Buhara’dan Hindistan’a gelince, manevi emanetini vereceği müridini arıyordu. Kendisi o günleri şöyle anlattı: “Serhend’e geldiğim ilk günlerde mana âleminde son derece kocaman bir aydınlık gördüm. Bu nur sanki yrden göğe kadar uzanıyordu. Doğu ve batı bu ışıkla aydınlanıyordu. İnsanlar ise sıra sıra olmuş, kandillerini onunla yakmaya çalışıyorlardı. Her biri ondan…

Details