– Namazdan sonraki zikir ve dua nasıl yapılmalıdır. Yani yüksek sesle mi yoksa gizlice mi yapılmalıdır?

Yapılan zikir ve duanın sessizce yapılması sünnettir. Çünkü saadet asrında ve Hulefayı Raşidin zamanında zikir ve dua sesli olarak yapılmazdı. Ancak cemaat cahil olursa öğreninceye kadar seslice, öğrendikten sonra gizlice yapılmalıdır. Bu zamanda zikir ve dua yapmasını bilmeyen yeni kimseler cemaate katıldıkları için zikir ve duanın müezzin tarafından seslice yapılması daha uygundur.

– Dua ederken elleri birleştirmek veya birbirinden uzak tutmak arasında fark var mıdır?

Dua ederken elleri, dua kıblesi olan göğe doğru açmak sünnettir. Elleri bitişik tutmak ile birbirinden uzak tutmak arasında hiç bir fark yoktur. Her ikisiyle de sünnet hasıl olur. Bunun için şu veya bu şekilde elleri tutmak için taassup göstermek doğru değildir.
– Müslüman olmayan kimsenin camiye girmesi caiz midir?

Müslüman olmayan kimsenin camiye girmesi hususunda ihtilaf vardır. Maliki ve Hanbeli mezheblerine göre gayri müslimlerin camiye girmeleri yasaktır. Hiç bir camiye giremezler. Şafii mezhebine göre Mescidü’l-Haram’a girmeleri caiz değilse de, başka camilere Müslümanların izniyle girmelerinde beis yoktur. Hanefi mezhebinde ise Müslümanların başkanı veya vekili müsaade ettiği takdirde gayri müslimin Mescidü’l-Haram’a girmesi caizdir. Diğer camilere izinsiz de olsa girmesinde beis yoktur.

 

– Müslüman olmayan kimselere, kafire selâm vermek caiz midir?

Selâm, sevgi ve muhabbeti ifade edip, manevî bağları kuvvetlendirmek için teşri edilmiştir. Müslümanlarla Müslüman olmayan kimseler arasındaki bağ, küfürle kopuk olduğundan Müslüman olmayanlara selâm vermek anlamsızdır.
Bu konuda alimler arasında farklı görüşler vardır. İmam Nevevî’nin bildirdiğine göre Şafii alimlerin büyük çoğunluğuna göre Ehl-i kitaba selam vermek haramdır, selamlarını almak ise caizdir. Bunun da kısaca ve aleyküm şeklinde olması gerekir. Diğer bazılarına göre ise, ilk selam vermek haram değil, mekruhtur. Yani hadisteki nehiy/yasak kerahet içindir. Ancak Nevevî bunun haram olduğu görüşündedir.
Bir kısım alimlere göre -bir zorunluluk, bir ihtiyaç, bir sebepten dolayı olursa- onlara selam vermek de almak da caizdir. Alkame, Nehaî bu görüştedir. İmam Evzaî de bunun caiz olduğunu şu sözleriyle ifade etmiştir:
Eğer onlara selam verirsem, benden önce de bazı salih kimseler onlara selam vermiştir, eğer vermezsem benden önce de bazı salih kimseler onlara selam vermemiştir.
Bu farklı görüşleri göz önünde bulundurduğumuzda, mümkün oldukça selam vermek yerine başka bir ifadeyi (ör. merhaba) diyebiliriz. Şayet karşı taraf bunu kasıtlı bir şekilde selam verilmediğini düşünüp alınganlık gösterecek olursa cevaz veren alimlerin görüşleri doğrultusunda hareket etmeyi tercih edebiliriz.

Bir Cevap Yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

clear formSubmit