Hocam, iskambil kağıt, okey, tavla oyunları oynamanın hükmü nedir?

Cevap:

Değerli kardeşim,
Ortada karşılıklı bir para koyma -az veya çok- söz konusu ise, bu tür oyunlar haramdır. Böyle bir iddia yoksa mesele haramlıktan çıkar.
Ancak bu, hiçbir sakıncası olmadığı anlamına gelmez. Çünkü bu tür oyunların alışkanlık hâline gelmesi, zaman israfına düşülmesi her zaman mevzu bahistir. Bu sebeple en doğru hareket, böylesi oyunlara hiç bulaşmamaktır.

Kadın erkek el ele tutuşup folklör oyunları oynaması caiz midir?

Cevap:

Belli bir mesai sarf eden ve çalışan insanın dinlenmesi ve istirahat etmesi ne kadar hakkı ise, İslâm’ın yasakladığı sınırı aşmamak şartıyla, bazı oyun ve eğlencelerde bulunmak da mümkün ve normaldir. Ama bu oyun ve eğlencelerin bir ucu, dinimizin haram kıldığı şeyerden birisine yaklaşır ve bulaşırsa, o oyun meşruiyetini kaybetmiş olur.
Çeşitli adlarla yapılan “kültürel faaliyetler”de ve “spor müsabakaları”nda aynı şartları aramamız gerekir. Bunlar mubah ve meşru görülen daire içindeyse, haram olduğundan bahsedilemez. Meselâ bu faaliyetlerin bazısı erkek-kız karışık olarak icra edilirse, birtakım dinî mahzurları da beraberinde getireceği açıktır.
Çünkü dinen bir kimse ancak kendisine ebedî olarak nikâhı düşmeyen -anne, kız kardeş, hala, teyze gibi- kimselerle yalnız kalabilir, birlikte bulunabilir, elini tutabilir, konuşabilir. Bunun dışında, hayatî bir durum olmadığı müddetçe, bir erkeğin mahremi olmayan bir kadınla; kadının da mahremi olmayan bir erkekle birlikte bulunması, tokalaşması, elini tutması caiz görülmemiştir.

 

Çocuklara oyuncak bebek veya oyuncak hayvanlar almak caiz mi?

Cevap:

Cansızlara âit resimlerin mahzursuz olduğu bilinen bir hakikattir. Ancak canlıya âit resimler, oyuncak bebekleri, bahsedilen kurt, kuş resimleri çocukların oynamaları için olursa câiz olduğu kitaplarımızdaki kayıtlardan anlaşılmaktadır. Peygamberimizin (asm) bizzat bir tatbikatından verilen örnek de bunun câiz olduğunu göstermektedir.

Nitekim Resûl-i Ekrem Hazretleri (asm) bir ağaç atla oynayan kız çocuğunu görünce menetmemiş, oynamasına müsaade vermiştir. Bunun gibi delilleri toplamış olan fakihler, çocuk oyuncaklarının cevazına kani olmuşlar, alıp satmanın haram olmadığı hükmünü istihrac etmişlerdir. Bu mevzuda bilgi veren Mısır Müftüsü Haseneyn Mahluf, (Şer’î Fetvalar) kıtabında özetle şöyle demiştir:

“İmam-ı Ebû Bekir bin Arabî, İmam-ı Nevevi, İmam-ı Kastalânî ve diğerleri, cisimli resimler edinmenin haram olmasında ulemanın ittifakını nakletmişlerdir. Yalnız bunlardan çocuk oyuncaklarını istisna etmişlerdir. Mücessem olsa bile Şâri, çocuk oyuncaklarına müsaade etmiştir. Bu oyuncaklar ister çamurdan, ister kumaştan, ister helvadan, ister pamuk ve odundan olsun farketmez; deve, at gibi oyuncak da olsa hepsi câizdir, demişlerdir.”

Adak kurbanı hakkında bilgi verir misiniz; ne zaman kesmek gerekir? Adak kurbanının etinden kimler yiyemez?

Cevap:

Kurban adayan bir kimse, bunu müsait olduğu herhangi bir zamanda kesebilir.

Türkçemizde adak olarak ifade edilen nezir, bir çeşit ibadettir. Zaten nezirin asıl mânâsı da kişinin Allah rızası için yapması mübah olan bir şeyi yerine getirmeye söz vermesi, adadığı şeyi yapmayı kendi üzerine vacip kılmasıdır.
Dinen adanan bir şeyin yerine getirilmesi vaciptir.
Adakta vakit, yer, para, fakir gibi sınırlanmaya ve tayin edilmeye itibar edilmez. Ramazan ayında bir kurban keseceğini adayan kimse, onu herhangi bir ayda kesse olur. Yine, meselâ Falan fakire bir miktar para vermeyi adayan kimse, o parayı bir başka fakire verse de adağı yerine gelmiş olur.
Adağın sahih olması için bazı şartlara da uymak gerekir:

1. Adanan şeyin var olan ve yapılması mümkün olan bir şeyden olması icap eder. Bunun için meselâ, “Allah için dün oruç tutacağım.” gibi bir sözle adak yapılmaz.

2. Yapılan adak dinen yasak ve günah sayılan bir şey olmamalıdır. Meselâ, kumar oynamayı, şarap içmeyi adamak bâtıldır.

3. Adağın farz veya vacip cinsinden bir şey olması gerekir. Meselâ, oruç tutmak, namaz kılmak, kurban kesmek gibi. Yolculuğa çıkmayı, seyahat etmeyi, hasta ziyaretine gitmeyi adamak, adak sayılmaz.

4. Yapılan adak, adak sahibinin mâli gücünü aşmamalı ve başkasına ait bir şey olmamalıdır. Meselâ bir dana keseceğini adayan kimsenin buna gücü yetmezse bir koyunu kesebelir. Fakat bir başkasının koyununu kesmeyi adayan kimsenin bu adağını yerine getirmesi gerekmez.

Adanan şey eğer koyun, keçi ve sığır gibi kurban olması caiz olan bir hayvansa, bu hayvan kesildiğinde onun etinden nezrin sahibi yiyemeyeceği gibi, usül ve fürû tabir edilen yakınları da yiyemez. Yani, adağı yapanın kendisi, anne ve babası, dede ve nineleri, evlat ve torunları, karı ve koca o adaktan yiyemezler. Kadınla erkek arasında adak hususunda bir fark yoktur. Fakat kayın validesi, kayın pederi yiyebilir. Bu hayvanın etini fakire veya ilim talebelerine tasadduk etmek gerekir. (İbni Âbidin)

 

Bir Cevap Yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

clear formSubmit