Huzur evi günümüzde belli bir yaş kitlesinin gittiği ve her türlü ihtiyaçlarının karşılandığı yer olarak tanıtılır. Günümüzde ana babasına bakamayacağını söyleyen ve huzur evine yatıran gençlerin sayısı geçmiş yıllara oranla 3-4 kat daha fazla olmuştur.. Oysaki dinimizde ana baba hakkı, onlara ihtiyar olunca da bakıp sadece bir dualarını almak birçok ibadetten daha efdal kılınmıştır.

Ana babaya bakmanın yanı sıra onlara bakıldığı müddetçe hoşgörü ve saygı gösterilmesine de özen gösterilmelidir. Nitekim İsra 23. Ayet-i kerime de; ”Rabbin kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, ana babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme, onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.” buyurmuştur. Ana babaya ihtiyarlıklarında değil bakmamak öf dahi dememek dinimizde kesin surette belirtilmiştir. Dünya Yaşlanma Konseyi Kurucu Başkanı Dr. Kemal Aydın yaşlı kesimin huzur evine verilmesi hususunda, “Yaşlının yeri huzur evi değil, huzurlu yaşadığı evdir.” Açıklamasında bulunmuştur. Avrupa’da her mahallenin yaşlı konseyi vardır. Bu yaşlı konseyinde yaşlıların belirli aktivitelerle yalnız kalınmaması ve günlük yaşamında aktif olmamaları hedefleniyor. Araştırmalara göre yaşlıları bulunduğu ortamdan uzaklaştırmak Alzheimer gibi hastalıklara yol açıyor. Yalnızlık ve stres kronik hastalıklarında oluşmasına neden oluyor. Bu nedenle huzur evine yatırılan yaşlılarımızın çoğu sonradan Alzheimer gibi nörolojik veya kronik hastalıklarla imtihan oluyorlar… Peki neler yapılmalı? Öncelikle yaşlı bakımında en büyük motive Allah rızası düşünülerek hareket etmektir. Onları bir yük olarak değilde Allah’ın dünya da sevaba düçar olma yolunda bize verdiği bir armağan olarak düşünmek gerekiyor. “Bir ihtiyar olsa da duasını alsak” gibi cümleler kurmak bu konuda motivasyonumuzu yükseltebilir. Fahri Kainat Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) “Ana babası yanında ihtiyarladığı halde, (onların rızalarını alamayıp) cenneti kazanamayanın burnu sürtülsün.” (Tirmizi) buyurup aynı zamanda da “Ana babasına iyilik edene müjdeler olsun! Allah onun ömrünü uzatır!”(Taberânî) buyurmuştur. Ana baba rızasını alıp ihtiyarladıklarında bile yanlarında olup olmayan Müslümanlar Allah’ın hem azabından hem de rahmetinden emin olurlar.

Ana baba rızasını almak istedik, onları yaşlandıklarında dahi yalnız bırakmadık ve son olarak; peki ailemizde yaşlı bir büyüğümüz var ise ev içinde neler yapmalıyız? Yaşlıları sadece evden ayırmanın yanı sıra evde de yalnız bırakmamamız gerekiyor. Çünkü neticesinde yalnızlık sebebiyle kendi kendini daha fazla dinleyebilir ve hal arasında denildiği gibi “hastalık hastası” boyutuna ulaşabilir. Hafızalarının zinde kalması için onlara ev iradesi hakkında sorular sorup fikirlerini alabilirsiniz. Yapabildikleri günlük aktiviteler konusunda onlardan ricada bulunabilirsiniz. Onlardan eskileri anlatmasını isteyip çocuklarınızla beraber kültürek öğelerinizi geliştirip aile bağlarını kuvvetlendirebilirsiniz.
Ana babamıza sağ oldukları müddetçe bakmak, onların yanında olmak her şeyden önce vefa borcumuzdur. Rabbim onların dualarını alıp rızalarına mazhar olanlardan ve Efendimiz’in müjdelediği hadis-i şerife nail olanlardan eylesin inşallah.
Vesselam…

Bir Cevap Yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

clear formSubmit